Ekrem Reşit Rey – Lüküs Hayat
1950’de Ömer Lütfi Akad’ın yönetiminde sinemaya uyarlanan eser, 1985’te Haldun Dormen yönetiminde yeniden sahnelendi. Günümüzde Haldun Dormen, Suna Pekuysal ve Zihni Göktay ile anılan oyun hala sahnelenmektedir.Türk toplumunun Batı ile yüzleşmesini sahneye taşıyan bu oyunu, Ekrem Reşit Rey, 1930’larda yazdı ve oyun ilk kez 1933’te sahnelendi. Türk operetleri arasında en ünlüsü olan eser, külhanbeyi görünümlü hırsız Rıza’nın bir kostümlü baloda Zonguldaklı Rıza Bey sanılması ve kendisini lüks hayata kaptırmasını anlatır.
Haldun Taner – Keşanlı Ali Destanı
Haldun Taner’in 1962’de yazdığı bu eseri, Gülriz Sururi – Engin Cezzar Topluluğu 1964’te sahneledi. Kapalı gişe oynayan oyunu, aynı yıl Atıf Yılmaz da sinemaya uyarladı.Büyük bir kentin “Sinekli” olarak bilinen gecekondu mahallesinde geçen oyunda kahramanımız Ali. Sevgilisi Zilha’nın dayısını öldürmekten 4 yıl hapis yatan, yokluğunda adına destan yazılmış, Keşanlı Ali… Çamur İhsan’ı gerçekten öldürüp öldürmediği bilinmez, ancak mahalleli tüm umudunu Ali’ye bağladığından olmasını istediği gerçeğe inanır.
Cevat Fehmi Başkut – Paydos
Yazarın 1947’de yazdığı eser, ilk kez 1948-1949 sezonunda Ankara Devlet Tiyatrosu’nda sahnelendi. Paydos, yurt dışında oynanan ilk Türk oyunu oldu. 1968’de Ülkü Erakalın tarafından sinemaya uyarlandı.Öğretmenin toplumdaki özel yerini kaybettiği dönemde, kendini öğrencilerine adayan bir öğretmeni konu alan oyunda, iftiralara maruz kalan öğretmen bakkallık yapar. İçinde tükenmeyen öğretmenlik aşkı ile hayali çocuklarına hayali bir ders verir…
Aziz Nesin – Toros Canavarı
Nesin’in ilk baskısını 1957’de yaptığı öykü kitabından tiyatroya aktarılan oyun, yazarın deyimiyle izahı olmayan şeylerin mizahı yapıldığını gösteriyordu. Daha sonra Kemal Sunal’ın renkli oyunculuğu ile sinemaya da uyarlandı.Nuri Sayaner, bir mülayim memur emeklisi… Geçim sıkıntısı geçen aile, ev sahibine karşı kazandığı davanın sonunda, ev sahibi apartmanı onlara zindan eder. Yıllardır aranan azılı katil “Toros Canavarı”nın Nuri Bey olduğu düşünüldüğünde ise, herkesin kaderi değişir…
Ahmet Kutsi Tecer – Köşebaşı
27 Aralık 1947’de perdelerini ilk kez açan, Devlet Tiyatroları’nın ilk sahnesi Ankara’daki Küçük tiyatronun açılış oyunu olan Köşebaşı, uzun yıllar Devlet ve Şehir Tiyatroları’nda sahnelendi. “The Neighbourhood” adıyla İngilizceye çevrildi ve Amerika’da da sahnelendi.Rüstempaşa semtinde, yol geçeceği için bazı evlerin yıkılacağı gündeme gelir. Mahallenin girdiği değişim sürecinde, insanların öncesi ve sonrasında yaşadıkları aktarılır.
Recep Bilginer – İsyancılar
Epik havasıyla yılın en beğenilen oyunlarından olan İsyancılar, ilk kez 1964’te, İstanbul Şehir Tiyatroları’nda sahnelendi. Sinemaya da uyarlandı.Anadolu köyünde geçen oyunda, toprağı az olan köylü, öğretmenin uyarıları ile hazineye ait toprağın kendisine dağıtılması için müracaat eder. Ancak bu sefer de muhtar yollarına taş koyar…
Turgut Özakman – Fehim Paşa Konağı
İkinci Meşrutiyet’in arifesinde, Abdülhamit’n son günlerinde geçen Fehim Paşa Konağı, 1979’da, Özakman’a Büyük Ödül kazandırmıştı.Eski kabadayı Rasim Baba’nın oğlu Yusuf, gölge oyunu ile ilgilenmektedir. Oğlunun bu ilgisinden rahatsız olan Rasim Baba, onun da kendisi gibi Fehim Paşa’ya bağlı ünlü bir kabadayı olmasını ister. Oğlunu konağa götürdüğünde hayalleri yıkılır. Çünkü Yusuf, konakta kadınları eğlendirmek için bizzat Fehim Paşa tarafından gölge oyuncusu olarak görevlendirilir. Üstüne bir de paşanın kızına aşık olur…
Musahipzade Celal – İstanbul Efendisi
Musahipzade Celal bu oyunu 1914’te yazdı. Oyun ilk kez 1917’de sahnelendi. Türk tiyatrosu klasikleri arasında yer alan eser, ayrıca etnik unsurlar da içermektedir.Savleti Efendi, bir “İstanbul Efendisi”dir. Kızı Esma’yı evlendirmek istemektedir. Ancak yöntemleri ve karışan işler süreci traji-komik hale getirir.
Namık Kemal – Vatan Yahut Silistre
Namık Kemal, ilk tiyatro eseri olan Vatan yahut Silistre’yi 1872’de yazdı. Kemal’in adıyla anılan bu eser, yazarın en fazla tartışmalara maruz kalmış eseridir. Romantik tiyatronun ilk örneklerindendir.1853’te Osmanlı ve Rusya arasında başlayan Kırım Savaşı’nda, Zekiye, duyduğu aşkla, orduya gönüllü olarak katılan İslam Bey’in peşinden gider. Zekiye, erkek kıyafeti giyerek Adem adıyla gönüllülerin arasına katılır…
Sadık Şendil – Kanlı Nigar
Sadık Şendil’in yazdığı Kanlı Nigar, ilk olarak Mehmet Muhittin Sevilen tarafından bir Karagöz-Hacivat oyunu olarak kaleme alındı. İlk kez sahnelendiğinde başrollerinde Münir Özkul ve Altan Karındaş vardı. Bu oyunda İsmail Dümbüllü, kavuğunu Münir Özkul’a devretti. 1968 ve 1981’de iki kez sinemaya uyarlandı.Kanlı Nigar’ın bir yangında evi yanar. Sermaye kızlarıyla bir ev arar ve Kavuklu, ona bir ev bulur. Yaşamı boyunca erkeklerden çok çeken Nigar, onlara tuzaklar kurar ve düştükleri zor durumlarla eğlenir. “Kadının fendi, erkeği yendi” düşüncesi eğlenceli bir dille anlatılmaktadır.