https://www.yazi-yorum.net/wp-content/uploads/2020/06/hakkimizda.jpg

Emrah Serbes, 27 Ocak 1981’de Yalova’da dünyaya gelmiştir. Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Çoğrafya Fakültesinin,Tiyatro Tarihi ve Teorisi anabilim dalından mezun olmuştur. Gazete ve dergilerde çeşitli çalışmalar yapmış fakat ona ün katan çalışmaları roman ve öyküleri olmuştur. İlk öyküsü olan “Erken Kaybedenler” Haziran 2009’da yayınlanmıştır.
Emrah Serbes, Erken kaybedenler’de önceki polisiye romanlarından farklı olarak bu sefer bir öykü kitabı ile karşımıza çıkmıştır. Kitapta birden çok hikaye olmasına rağmen hepsinin ortak bir noktası var. Emrah Serbes, bu hikayelerde daha çok erkek çocuklarının iç dünyalarına, onların sevinçlerine, üzüntülerine, aşklarına ve ailelerine değinmiştir. Hikayelerin ortak noktası ise tüm öykü karakterlerinin erkek çocuk veya ergen olmasıdır. Kitap samimi ve sade bir dille yazılmış olup sizi çocukluğunuz da yaşayıp ama dile getiremediğiniz bazı duygularla buluşturuyor. Hikayelere ivme kazandıran da Emrah Serbes’in bu samimi üslubu olmuştur. Fakat bu samimiyet yer yer kendini ağız dolusu küfre bırakıp, bizi dumura uğratmıştır.

Kitap mizahi yönüyle ciddi anlamda başarılı. Kendinizi çoğu kez gülerken bulabiliyorsunuz. Bunun yanında yer yer politik ve siyasi dokundurmalar da yer alıyor. Çocukların hikayelerini konu aldığı için bir öğüt verme mesajı olduğunu düşünebilirsiniz fakat kitabın didaktik bir yönü yok. Olaylar olduğu gibi ve ciddiyetten uzak bir şekilde anlatılmıştır.
Genel anlamda hikayeler canlı. Anlatılan olaylar sanki bizim başımızdan veyahutta yan komşuzun başından geçiyormuş gibi. Erkek çocuklarının o hüzünlü, acılı, kasvetli ama bir o kadar da komik dünyalarına durağanlığa yer verilmeden girilebiliyor. Kitabın iletişim yayınları baskısının arka kapağında yazıldığı gibi ; 
“Taşrada ve kainatta, yapayalnız kalmış erkek çocuklarının hikayesi… Erken kaybedenler… Yoldan çıkmış bir neslin manifestosu…”
Yoldan çıkan nesil mi? Yoksa yoldan çeşitli sebeplerle çıkmak zorunda olan nesil mi bilmiyoruz ama Emrah Serbes’in bu romanı kesinlikle okunmaya değer.