https://www.yazi-yorum.net/wp-content/uploads/2020/06/hakkimizda.jpg

Lewis Carroll (1832 – 1898)’ un kendi el yazısı ile notlarına aktardığı hikayenin bütününe verilen addır. Orjinal notlardan oluşan kitap günümüzde İngiltere’ de koruma altındadır. Peki günümüze kadar pek çok çocuk ve yetişkin tarafından okunmuş, sinemaya aktarılmış Alice Harikalar Diyarında kitabının çıkışı nasıl ve yazarı kimdir?
Mantıkçı matematikçi ve yazar olan Carroll, sembolik mantık üzerine yazdığı eserleri ile tanınmıştır. 27 Ocak 1832’de İngiltere’de dünyaya gelen yazar Lewis Carroll’ın asıl adı Lutwidge Dodgson’dur. Ancak yazdığı tüm eserlerde mahlasını kullanmıştır ve günümüze kadar Lewis Carroll olarak gelmiştir. Kalabalık bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelen yazar ilk eğitimini aldıktan sonra Richmond Scholl’a devam etti. Yüksek öğrenimini Oxford Üniversitesi’nde tamamladı. Derslerinde çok başarılı olmamasına rağmen matematik alanında olağanüstü başarılar sergiledi. Onu büyük üne kavuşturan eseri Alice Harikalar Diyarında’yı bir dostunun kızı Alice Liddell’den ilham alarak tasarladı. Ancak bu hikayede karşımıza çıkan en ilgi çekici durum yazarın rahatsızlığının hikayeye yansımış olmasıdır. Yıllar sonra psikiyatr John Todd tarafından ortaya çıkarılacak olan hastalığa belki de bu sebepten Alice Harikalar Diyarında Sendromu adı verilecekti. Bu sendromda hastalar özellikle uzuvlarını olduğundan daha büyük görmektedir, hatta başka cisimlerin boyutlarını da tam ve doğru olarak algılayamamaktadır. Nörolojik bir hastalık olduğundan Caroll döneminde tam olarak saptanamamış ancak sonrasında yazarın hastalığını yazdığı metne aktardığı ve bu fantastik dünyayı oluşturma konusunda hastalığından yararlandığı söylenebilir. Hastalığın etkilerinden biri olan dokunma duyusundaki yanılgılara da sıkça rastlarız eserde bu şöyle açıklanabilir asfaltın yumuşak olduğu hissine kapılmak gibi bir sanrıdır bu. Bazı çevreler yazarın uyuşturucu maddelerin etkisindeyken kitabı yazdığını iddia ettiyse de ise asıl sebep yazarın bu sendromla başa çıkma şekli olmasıdır. Hatta yazar kendisini de kitaba dahil etmeyi unutmaz, kitaptaki dodo kuşu aslında yazarın kendisidir. Kekeme olan Carroll soyadının ilk hecesini tekrar ederek (dodgson) bu ismi elde etmiştir. Ve dodo kuşu Carroll’ın kekemeliğine yakın özellikler taşır.
Yazar Alice’e kitap boyunca ütopik ve zaman kavramsız bir dünyanın yolunu açmış, bu esnada okuyucuyu da kendine hayran bırakmayı başarmıştır. Kitaptan bazı alıntıları aşağıya bırakarak Carroll’un oluşturduğu bu fantastik dünyaya sizleri de davet ediyorum.
“Biz burada her şeyi dün çözümlemiş oluruz ve yarın da çözümlemeye hazırlanırız. Ama bugün hiçbir şey yapmayız.” Kırmızı Kraliçe
“Hangi yoldan gitmeliyim?” diye sordu.
“Nereye gitmek istiyorsun?” diye sordu Cheshire kedisi.
“Bilmiyorum.” diye cevapladı Alice.
” O zaman istediğin yoldan gidebilirsin, yürümekten yılmazsan bir yere varırsın.”
“Mabel da olamam, çünkü ben her türlü şeyi biliyorum, fakat o çok az şey biliyor! Ayrıca o kendisi, ben de benim ve -ah kafam karıştı! Acaba eskiden bildiklerimi şimdi de biliyor muyum? Bir deneyeyim. Bir bakalım: Dört kere beş on iki eder, dört kere altı ise on üç, dört kere yedi – ah! Hiçbir zaman yirmiye ulaşamayacağım! Aman çarpım tablosu bir şey ifade etmez zaten; coğrafyayı deneyeyim. Londra Paris’ in başkentidir ve Paris de Roma’nın başkentidir, Roma ise – hayır bunların hepsi yanlış. Bundan eminim! Mabel oldum herhalde!”