https://www.yazi-yorum.net/wp-content/uploads/2020/06/hakkimizda.jpg

Seni gördüm Sakura. Seni gördüm ve o an inceden bir sızı yokladı içimi. Bilindik sızılardan değildi. Uzak geçmişte takılı kalmış, bahar meltemi tadında bir kalp ürpertisi…Dokundum ipeksi pembe gövdene. Baştan aşağı senle doldum, hemdem olduk. Mart sonuydu Sakura… Seni gördüm ve yüzüm yediveren tazeliğinde sana koştu. Dallarında takılı kaldı her zerrem…Sağ yanağımdaki ben, ayağının dibine düştü. Onun göğü sendin, bu yüzden en çok o sevdi seni. En çok o ağladı gidişine…Ne de olsa sevda odunu harlayan gözyaşıydı. Nisan çekip giderken sen de gittin. Bir sonraki Martı beklemeye koyulduk. Seni beklediğim günler, ömrümden sessizce çekip gidenlerden olmadı hiç. Seni beklediğim her geçen gün bir gümüşservi titreşti içimde.

Seni gördüm Sakura. Seni gördüm ve her yanımdan hareli pespembe çiçekler fışkırdı. Sana baktıkça sen oldum. Sana baktıkça insan suretimden sıyrıldım. Bir daha da dönemedim aslıma. Ayağının dibine düşen sağ yanağımdaki benin içine gizlendim. Onun gözleriyle bekledim gelişini yılın on bir ayı. Otuz yaşımdan sonra senede bir ay yaş aldım ben. Otuzumdan sonra bengisuyu tattım.

Seni gördüm Sakura. Bir gün dönmeyeceğini bile bile sana tutundum. Tutundukça çiçeklendim, çiçeklendikçe her yanıma hasret yürüdü.Yabani ot olmaya bile razıydım, gölgen değseydi üstüme…

Seni o ilk gördüğüm yerdeyim Sakura. Seni ilk gördüğüm andan beri aynı yerdeyim. Sen, yoksun… Sağ yanağımdaki ben, tohum gibi tutundu toprağına, senden kalanları büyüttü, yeşertti. Bedenimin minicik bir parçasından seni doğurdum. İnan hiçbir doğum böylesine ıtırlı olmamıştır. Sonra bir sabah yapraklarımdaki çiylerle yıkanırken aydım. Adını aşka eviren de arşa değdiren de bendim. Epey ağrılı oldu ama nihayetinde eğilip hasretle pespembe çiçeklerimden öptüm.