Kayıp Kuşak, Kayıp Nesil ya da orijinal ismiyle Lost Generation… Amerikan edebiyatına iz bırakan isimleri barındıran bir nesil. Bu jenerasyon, savaşın getirdiği acıları, kayıpları, hayal kırıklıkları derinlemesine yaşayıp sonrasında onları ortak bir noktada toplayan değerler üzerine bir araya geldi. Fitzgerald “büyüyüp de bütün tanrıların ölmüş, bütün savaşların verilmiş, insanoğlunun bütün inançlarının sarsılmış olduğu gerçeğiyle karşı karşıya kalan bir nesil” olarak tanımlıyor bu kuşağı. 1920lerin sonu itibariyle yaralarını sarıp, yükselmeye başlıyor Amerika. “Caz Çağı” olarak bilinen bu dönemde para, eğlence, çılgın partilerle bir nesil dejenere oluyor. Fitzgerald ve Stein romanlarında ve kısa öykülerinde bu dönemin cazibesini, kendi hayatından portreleri çok başarılı bir şekilde resmeder…
F.Scott Fitzgerald
Scott Fitzgerald’ın hayat arkadaşı Zelda, dönemin ünlü flapper kadınlarındandı. Zelda, Fitzgerald için önemli bir esin kaynağıydı. Birlikte partilere katılıyor, içki içip dans ediyorlardı. Dönemin modasını yakından takip eidyorlardı. Aşkları pek çok kişinin imrendiği türdendi. Öyle ki Fitzgerald meşhur romanı Muhteşem Gatsby’i Zelda’ya ithaf etti. Bu ihtişam dolu yaşamları onları 1930’ların sonlarına doğru yavaş yavaş tüketmeye başladı. Fitzgerald alkolizmle baş etmeye çalışırken, Zelda ruhsal olarak sıkıntılı bir haldeydi. 1940’ta “The Love of Last Tycoon” kitabını yazmaya başladı. Ancak bitiremeden, 44 yaşında kalp krizi geçirip hayata gözlerini yumdu. Yarım kalmasına rağmen kitap yayımlandı ve bir çok sanat eleştirmeni tarafından Fitzgerald’ın en başarılı eseri olarak atfedildi.
F.S. Fitzgerald ve Zelda Fitzgerald
Gertrude Stein birinci dünya savaşının pis ve iğrenç yüzünü görüp örf, adet, din gibi değerlerden sıyrılan ve dönemi Kayıp Kuşak olarak isimlendiren bir diğer yazar. Bu bağlamda ”Siz bir savaş yaşamış, bunun yaralarını taşıyan bir kuşaksınız; bir anlamda yitik bir kuşak.” der ve eserlerinde bunu çok başarılı bir şekilde yansıtır. Three Lives isimli romanında dönemin kırılmalarını, karakter kurgularıyla birlikte yazarın bahsettiği “yaraları” da taşır içinde.
Gertrude Stein
Kayıp Kuşak içerdiği psikolojik buhranların, zorlukların yanı sıra Amerikan edebiyatının mihenk taşı yazarlarını ve belki de en başarılı, unutulmaz eserlerini de barındırır. Bu dünyadan eteklerinde güzel cümleler taşıyan bir kayıp kuşak geçti, Amerikan modernizmiyle ilgilenen insanlara bilhassa tavsiye olunur.
“üzülme ölmesine, ya hiç doğmasaydı?”