https://www.yazi-yorum.net/wp-content/uploads/2020/06/hakkimizda.jpg

Yazmak istiyorum. Alnımda sürekli bir seyirme. Odamda, evdeki gürültünün bu ana karargâhında oturmaktayım. Vurularak açılıp kapandığını işitiyorum tüm kapıların. Kapı gürültüsü, oradan oraya koşuşanların ayak seslerini işitmekten beni esirgiyor. Ayrıca mutfaktaki fırın kapaklarının sert ve hoyrat kapandığını duyuyorum. Babam odamın kapılarını adeta göçerterek giriyor içeri ve ropdöşambrını arkasından sürükleyerek gidiyor.

Bitişik odadaki sobanın külleri kazınıyor derken. Bir Paris sokağından içeri seslenir gibi antredeki sessizliğin koynuna seslenen Vali, babamın şapkasının temizlenip temizlenmediğini soruyor. Bana yabancı gelmeyen ıslıksı bir ses bir çığlık gibi yükselerek yanıtlıyor bunu. Derken kapının kaldırılan kolu nezleli bir genizden gelir gibi bir ses çıkarıyor; kapı bir kadın sesinin söylediği kısa bir şarkıyla aralanıp tüm gürültüden daha saygısız, boğuk ve erkeksi bir hamleyle yeniden kapatılıyor. Babam gitti; şimdi iki kanarya sesinin öncülüğünde daha narin, daha dağınık ve insanı daha çok karamsarlığa sürükleyen bir gürültü başlıyor. Önceden de düşünmüştüm, ancak kanaryaların sesiyle yine aklıma geliyor: Kapıyı azıcık aralasam da yılan gibi sürünerek bitişik odaya girsem ve döşemenin üzerinden başımı kaldırıp kızkardeşimle mürebbiyelerinden gürültü yapmamalarını rica etsem diyorum.

 Franz Kafka

8 Kasım 1911

Günlükler I, Cem Yayınevi, Çeviri: Kâmuran Şipal