Sizi edebiyatın en tatlı faresiyle tanıştırmak isterim “Firmin”. Firmin Boston’da bir kitapçının bodrumunda meydana gelir. Annesi bir alkoliktir ve tam on üç kardeşi vardır. Kardeşleri o kadar oburdur ki o hep aç kalır, bu yüzden de dükkândaki kitapları keşfeder. Onları yedikçe de ilginç bir şekilde okuyup özümsemiş olur.Hem de öyle azımsanacak kitaplar değildir okudukları. Tolstoy, Nabakov, Don Kişot ve “Ender ve ilk basımlar” bölümünden “Sinir sisteminin, özellikle beynin fizyolojisi ve anatomisi” adlı Franz Joseph Gal’ın bilimsel çalışmasına kadar.
Kitapçıya gelen insanların neyi seçeceklerine kadar insanları da gözlemlemeyi ihmal etmez. Kitapçının kapanması ile de yeni tanıştığı müzisyen ile yaşamaya başlayacaktır. Ve ne acıdır ki insanları tanıdıkça onlara da yabancılaşan zaten “fare” olarak zor bir yaşamı olan Firmin’in yaşamı daha da karmaşıklaşır. Sam Savage; “Firmin” i yazarken bir hayvangözünden yaşamı adlandırmak istemiş. Hele de bu insan kitaplarla büyümüş iyi kitapların arasında pişip yolunu bulmuşsa o iyi yürekli insanların bir gün toplum içinde nasılda ötekileştirilip yalnızlaştırıldığını, farklılığın, düzene aykırı tavırların toplumda nasılda hor görüldüğünü bir alt metin olarak sunmuş kitabında.Buna rağmen umutsuzluğu değil umudu da elden bırakmamış kitap boyunca.Kitap sizi Firminle beraber kendi macerasına götürürken dil en akıcı halini almış. Kitap, bize nefis çözümlemeler sunar örneğin Firmin şöyle der: Hayat hikayemi yazacak olsaydım ilk cümlemin muhteşem olacağını hayal ederdim örneğin Nabakov gibi lirik bir cümleyle başlardım; “Lolita” hayatımın ışığı, kasıklarımın ateşi” (syf.11). “Bir keresinde bardaki bir adam bana kitapların genel olarak nasıl bir tadı olduğunu sormuştu cevabım hazırdı, ama onun aptal gibi hissetmesini engellemek için biraz düşünüyor numarası yaptım ve şu cevabı verdim: Dostum, ikimizin deneyimleri arasındaki uçurumları düşünürsek o inanılmaz tadı anlatmak için kitapların genel olarak kahvenin kokusu lezzetine sahip olduğunu söylemekten fazlasını yaptım.”
İşte bu zeki,hümanist fare Firmin’i okurken “onun hayallerini, hayal kırıklıklarını ve edebiyatın gücünü bu muhteşem romanda bulacaksınız.”diyen Celâl Üstler’e (2009 Radikal kitap) hak vereceksiniz. “Tadı güzelse okumasıda güzeldir” diyen Firmin’i okuyun. Belki okudukça dünyanın sadece insanlardan ibaret ve sadece yaşamak için onlara sunulmuş bir yer olduğunu değil bu dünyada hayvanlarında diğer tüm canlılarında beraber kardeşçe yaşayabileceğini unutmayın ey okur!
Nüket CEYLAN
Özgür Yayınları 157 syf.