İşleriyle ilgili kendilerini rekabetçi hisseden yazarları gerçekten anlamıyorum. Hiç gerçek bir okurla karşılaştılar mı? Gerçek okuyucuların okuma materyali asla tükenmez. Her zaman okunacak bir sonraki harika şeyin peşindedirler, türler arası geçiş yapar ve okunacaklar listesini tamamen dolu tutmak için ne gerekiyorsa yaparlar. Şimdiye kadar okudukları en orijinal eser olması önemli değildir.
Başarılı olmak istiyoruz ama aynı zamanda başka yazarların çalışmalarını tanıtmanın ve paylaşmanın başka birinin başarısından alınmadığını da biliyoruz. Hedefimiz en çok satanlar listesinde bir numara olmak değilse bu piyasada hepimize yetecek kadar yer var.
Belki hepimiz aynı edebiyat ödüllerini kazanamayız ya da en çok satanlar listesinde bir numara olamayız ancak çalışmamız kendisi adına konuşmalıdır. Kendi işimiz bir başkasının başarısını paylaşmayı reddetmemizi gerektiriyorsa o zaman belki de gerçek korku budur. Başarı yalnızca okuyucular başka bir çalışma hakkında fikir sahibi olmadıklarında geliyorsa, bu bizim işimizi pekiyi ifade etmez değil mi?
Kendi çalışmalarınızı tanıtabilir ve yine de diğer yazarları desteklemek, onları teşvik etmek için zaman ayırabilirsiniz. Başka bir yazarın makalesini paylaşmak için bir dakikanızı ayırmanız, bir kitap çıkışıyla ilgili duyurularını veya başka bir önemli güncellemeyi paylaşmanız; o yazar için inanılmaz derecede anlamlı olabilir. Bir başkasının eserini paylaşmak bizim işimize zarar vermez. Okuyucularımız aniden bu diğer yazarı desteklemeye ve çalışmalarımızı okumayı bırakmaya karar verecek değil ya. Yazar topluluğumuz geniş olduğundan nitelikli bulduğumuz her yazarı desteklemek için zamanımız olmasa da elimizden geleni yapmak için zaman ayırabiliriz.
Diğer yazarları desteklemek amacıyla insanların kendi başarılarını arttırmalarına yardımcı olabilir, ipuçlarını yazı topluluklarımızla paylaşmaya açık olabiliriz. Bununla birlikte, diğer yazarlar için olumsuz eleştiriler yapmamamız gerektiğini düşünüyorum. Bir kitaptan hoşlanmamış olabiliriz ancak bu başkalarının da o eseri sevmeyeceği anlamına gelmez. Nefret ettiğimiz yazılara odaklanmak yerine, sevdiğimiz kitapların hızlı bir incelemesini paylaşmak bu yazarlara ve çalışmalarına biraz sevgi göstermek bize de iyi gelebilir.
Kitaplarını pazarlamak yerine yaratmayı tercih eden yazarlar için imza günleri ve okumalar korkutucu olabilir. İster bireysel olarak yayınlasınlar ister büyük bir anlaşmayla yayın dünyasına girsinler, birinin gelip gelmeyeceğini dahi bilmeden bir etkinliğe gitmek korkutucudur. Bölgenizdeki yazar etkinliklerini desteklemek yazarları cesaretlendirmenin ve diğer yazarlarla ağ kurmanın harika bir yoludur.
Yazmak bir rekabet değildir. Kıskançlığın bizi kendi yolculuğumuzdan alıkoymasına izin vermeden onları coşkuyla neşelendirebiliriz. Bizim çalışmalarımız başkalarının çalışmalarıyla eşdeğer değildir ve onların başarılı olması bizim başarısız olduğumuz anlamına gelmez. İlham alabilir bu duyguyu kendi yazımsal kariyer hedeflerimize ulaşmak için kullanabiliriz.
Zirveye ulaşmak ve bir başkasının başarısını gölgelemek için burada değiliz. Kişisel başarının çoğu zaman para ve takipçilerimiz tarafından tanımlandığını düşünüyorum fakat benim başarı olarak tanımım yalnızca bundan ibaret değil. Başarılı yazarlık kariyerine sahip olmak için hepimize bolca yer olduğunu düşünüyorum. Yazmaya bir rekabetten ziyade işbirlikçi ve destekleyici bir ağ olarak bakmalıyız. Bu hepimize yardımcı olacaktır.