“Başta çabuk biter sanmıştım. Yaşlıydı. Bir insan kendini kaybettikten sonra yaşamanın ne manası vardı. Ama üç yıl sürdü. Üç yıl gidip geldi. Bazen kendini küçük bir çocuk sanıyordu. Annesine sesleniyordu. Bazen beni küçük bir çocuk sanıyordu. Hep kardeşine sataşıyorsun deyip beni azarlıyordu. Bir yerden sonra tamamen gitmişti. Ama bana yine sesleniyordu. Bana yine emrediyordu. Ama o ses anneme ait değildi.”
Bu dokunaklı öykü kitabında, insanın iç dünyasının derinliklerine yolculuk edin. Her bir sayfada, yaşlılığın, kaybın ve hatırlamanın izlerini sürün. Yazarın kaleminden çıkan her bir karakter, kendi içinde bir hikâye barındırıyor; geçmişle hesaplaşırken, anılarla dans ederken ve sonunda kendini affetmenin yollarını ararken… Önce Kaos Vardı, okuru geçmişin labirentlerinde gezdirirken, unutmanın ve hatırlamanın ağırlığını hissettiriyor. İnsanın karmaşık duygularını, derinliklerine inerek ve sessiz çığlıklarla ifade ediyor. Yaşamın anlamını sorgulayan, hüzünlü ama bir o kadar da umut dolu öykülerle dolu bir serüven sizleri bekliyor.