Türk hikayeciliği dendiğinde ismi anılmadan geçilmeyen yazarlardandır Ayfer Tunç. Sait Faik’le hemşeridir ve onun ölümünden on sene sonra gelmiştir dünyaya. Kendine has tarzıyla da Sait Faik’e layık bir hemşeri olmayı başarmıştır.
Brezilyalı yazar-çizer ikizler, Bras karakterinin hayatını bizlerin önüne sunarken, aslında bizlere kendi hikayemizin de en önemli günlerini soruyor.
Yazı – Yorum derginin yayınlayacağı, ‘’e-Kitap Öykü Seçkisi’’ için başvurular başlamıştır.
Hayranlıkla okuduğum Korku romanı yine bir kadının, bir önceki paragrafta saydığım bütün özelliklerini dışa vuruyor. Stefan’ın belki de yazmış olduğu en diyalog içeren kitap olmasının yanı sıra bence gerçek korkuyu da bize anlattığı mat bir kitap.
Dünya olarak içinde bulunduğumuz Covid19 virüsü nedeniyle evde kalarak sağlığımızı korumaya çalışıyoruz. Hepimizin hayat rutini değişti. Bu süreçte özlem duyduğumuz birçok şey var.
Makalelere polisiye parodisi gibi yaklaştığı, klasikleşmiş 19. yüzyıl dedektif kurgusunu Baudrillardian perspektifinden analiz ettiği “Kusursuz Cinayet” kitabıyla gerçeğin ve ötekinin katilini arıyor.
Cortázar’ın öykülerini anlayıp yorumlamak için yazarın, yazma serüvenini de iyice bilmek gereklidir. En başta sembollerini ve yeni bulduğu (uydurduğu) kelimelerinin anlamlarını öğrenmelidir okuyucu.
Fransız ressam Vigee Le Brun da kızına karşı hissettiği anne sevgisini 1789 yılında yaptığı bu tablo ile ifade etmiş ve ölümsüzleştirmiş. Bağrına bastığı sevimli Julie onun tek çocuğu.
Kuran Okuyan Kız, ressam olmanın yanında arkeolog ve müzeci de olan Osman Hamdi Bey’in 1880 yılında yaptığı oryantalist resmidir. Oryantalizm akımı Avrupa’da 1800 lü yılların başından 1900 lü yılların başına dek etkisini göstermiş bir sanat akımıdır.
‘Anne Sevgisi’ tablosunu ise 1900 yılında haberini aldığı bir resim yarışmasına katılmak için tuval üzerine yağlı boya kullanarak çizmiştir. Zonaro resimde model olarak kız kardeşi Leonia ve küçük oğlu Faustino’yu kullanmıştır.