İran Edebiyatı serimizin son konuğu çağdaş İran şairlerinden Fereydûn-iMuşîrî. İran edebiyatının içine daldıkça hüznü, sevinci, yaşanan tüm zorluklara rağmen yaşama bağlılığı, acıyı, acıyı sevmeyi öğrendiğimi daha bir hissediyorum.
‘’Şu Yağmur Bir Yağsa’’ adlı ilk öykü kitabını yetmiş bir yaşında çıkaran Kâmil Erdem’ in, Haldun Taner Öykü Ödülü’ nü aldığı, ‘’Bir Kırık Segâh’’ adlı ikinci kitabından, ‘’Ara Kat’’ adlı öyküsünde vermek istedim.
Tam olarak belli bir çağa ait olmayan metafizik şiir çoğunlukla 17. yüzyıl İngiltere’sinde görülmüş ve kendinden sonra gelen şiir akımlarında da etkisini göstermiştir.
Bilmiyorum ödüllere önem verir misiniz? Merak edip araştırdım. Aslında Nobel ödülleri verilirken kantarın topuzu birçok şeyde olduğu gibi erkekler tarafına mı kaçmış öğrenmek istedim. Gerçekten de topuzun bir hayli kaçtığını gördüm.
12. Mart ve 68 kuşağı romanları edebiyatımızda önemli bir yer tutmaktadır. Dönemde yaşanan gerçek olaylardan esinlenen ve genellikle yaşananları gerçekçi bir biçimde aktaran edebiyat eserlerini derledik,
İkinci yılını Nisan ayında tamamlayacak olan dergimiz, yıl dönümüne özel hazırlayacağı ”Öykü Seçkisi” kitabı için başvurular başlamıştır.
Çağdaş Türk edebiyatının önemli isimlerinden birisidir. Türk öykücülüğünde genellikle “küçük insanlar” diye adlandırılan toplumun ezilmiş, hakkı yenmiş, duyarlıklı iç dünyaları keşfedilmemiş insanlarını yazmıştır.
Sadî, İran’ın Şiraz şehrinde,tanınmış bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelir. Doğum tarihi net olmamakla birlikte beyitlerden yola çıkarak 1193-1213 tarihleri arasında doğduğunu söylemek mümkündür.
Toplumu sanat ile yakınlaştırmak konusunda son derece etkin bir rol üstlenen İyem’in bu başarısı tesadüf değildir.
Öykünün temel taşlarından biri, okurlara karanlıkları göstermesidir. Aydınlatmamız gereken yerleri hatırlatmasıdır diye başladığım ve öykülerin sesine birlikte kulak verdiğimiz bu yazı dizisinin dördüncü molasındayız.