Öykünün temel taşlarından biri, okurlara karanlıkları göstermesidir. Aydınlatmamız gereken yerleri hatırlatmasıdır diye başladığım ve öykülerin sesine birlikte kulak verdiğimiz bu yazı dizisinin dördüncü molasındayız.

Anton Çehov | Zeynep Eşin

7 Ocak 2020 yonetici

29 Ocak 1860’ta bir tüccarın oğlu olarak dünyaya geldi. Taganrog Lisesi’ni 1879 yılında bitirdikten sonra Moskova’ya giderek Moskova Üniversitesi Tıp Fakültesi’ne girdi. 1884 yılında hekimlik unvanını alarak bir süre pratisyen hekim olarak çalıştı.

Romanınız için iyi bir karakter yazmanın sırrının onlara insani kusurlar eklemek olduğundan bahsetmiştik. Konu insani kusurlar ve zaaflar olunca psikolojiden ve psikolojinin babası sayılan Freud’dan bahsetmemek olmaz.

“Ben ilkokula başladığımda, sınıftaki öğrenciler içinde, defterinde, “O” harfinin karşısında odun resmi çizili; “Ö” harfinin karşısında da ördek resmi çizili olma ayrıcalığına sahip tek öğrenciydim.””

Bu yazımızda yazın sanatlarında öneminin iyi kavranması gereken ana karakter ile yan karakterlere değineceğiz. Sonrasında da karakter yaratımında sık yapılan hatalara bakacağız. Sözü uzatmadan ana karakter ile başlayalım.

Öykülerin sesine birlikte kulak verdiğimiz yazı dizisinin ikinci molasını, içinde yaşadığımız dönemin en önemli öykücülerinden biri olan Behçet Çelik’ in Gün Ortasında Arzu adlı öykü kitabının, ‘’İyi Olacak, İyi…’’ adlı öyküsünde vermek istedim.