Öykü Seçkisi 28 Ocak 2019 Tarihli Yazı-Yorum özel sayısı kapsamında yayımlanacak olan ”50 Öykü- 1 Kitap” projesi kapsamında Türk Edebiyatının seçkin öykücüleri ile sizleri aynı kitapta buluşturmayı hedefliyor.
Avuç içine işlediği kömür karası hikâyesiyle hepimizin kalbine dokunan bir adam: Emile Zola. Nana, Meyhane ve nice eseriyle zihinlerde yer edinerek, zamanı aşarak sonsuzluk evreninde yer almayı başarmış bir yazar.
Füruğ’un farkı sadece söyleyecek sözü olmasında değil, aynı zamanda bunu cesurca ifade edebilmesinde yatar. Cesurdu, sarihti ve açık sözlüydü. Kendisine yapılan tüm ağır muhalefete mukavemet edebilme gücüne karşın bir o kadar da naif ve kırılgandı.
Cinayetin işlenme süreci, öncesi ve sonrasıyla, irdelenmekle birlikte, cinayetin işleniş biçimi daha çok ele alınmış ve konu edilmiş. Bununla birlikte sosyoekonomik, sosyokültürel yapısıyla toplumu da irdeliyor Márquez romanda.
Unutulanla bize seslenen Oğuz’a, tüm içtenliğimizin aslında insan olarak saklandığımız küçük kar küresinin bizi büyülediğinden kaynaklandığını söyleyebilir ve belki de sevmeye devam edebilirsin. Edebiliriz!
Eğer bir mektubu göndermemek aşk işareti olabiliyorsa, bir mektup almak aşkın bittiği anlamına mı gelir?
Ah Nina…Onu duyumsuyorum;’’Temiz bir yürekten kopan bir çağrıda neden bir keder tınısı duydum, neden acıyla burkuldu yüreğim? Eğer bir gün hayatım sana gerekecek olursa gel ve al onu.’’
Kadıköy Belediyesi ve Attilâ İlhan Bilim, Sanat ve Kültür Vakfı iş birliğiyle, 10 Ekim 2018 Çarşamba akşamı 20.00’de Caddebostan Kültür Merkezi’nde düzenlenecek etkinlikle anılacak.
Ne olsa kitabı, Tepebaşı dükünü ve okuyucuları yansıtabilir bilmiyorum. Onu okudukça hissettiğim hiçbir yerde bulamayacağım o sıcak, samimi ve sanki beni bana anlatmak için kaleme aldığı yazıları.
Alabildiğine riyasız ve açık yürekli. Aklın ve deliliğin sınırlarında psikiyatri kliniklerinde gezinirken üzerine zorla giydirilmeye çalışılanları reddetti. Tıpkı ömrü boyunca tüm otoriteleri reddedeceği gibi.