Kardeşini Doğurmak kitabı da, bilinen ve bilinmeyen yüzüyle toplumsal bir yaranın sesi olarak; toplumumuzdaki çocukların geleceğe dair umutlarının elinden alınmasının haklı bir isyanı.
Romanın geneli bir şiir havasındadır ve imge doludur. O imgeleri bulup günyüzüne çıkarınca kitabın değeri gözünüzde daha da büyüyor ve okuması kat kat keyifli oluyor.
Dostoyevski ilk romanı “İnsancıklar”da (1846) anlattığı yoksul insanlar gibi yaşam sürdürürken edebi yaşamının daha ilk yıllarında aristokratik-burjuva bir toplumda kafa işçiliğinin aşağılanan konumuna ilişkin deneyimler edindi.
Gölgesini kaybeden, kafataslarından eski rüyaları okuyan bir adam ve dünyanın sonu gelmeden önce yaşayacak sadece birkaç saati kalmış bir kahraman. Haşlanmış Harikalar Diyarı ve Dünyanın Sonu.
Cesur Yeni Dünya, Aldous Huxley’in kaleme aldığı bilim-kurgu romanıdır. Aldous Huxley, İngiltere’nin Sussex bölgesindeki Godalming’de doğdu. Bir çok ünlü bilim adamı ve sanatçı yetiştirmiş olan “Huxley” ailesinin bir bireyidir.
Sonbahar soğuğundan korunmak için girdiğim mavi küçük kitapçıda tanıştım Müzeyyenle. Arkalara saklanmış olsa da bulunduğu yerden duru güzelliğiyle dikkatimi çekmeyi başarmıştı.
Dünyaca ünlü bir sanat okulunu getirin gözünüzün önüne. Bir yazar, bir dansçı veya bir ressam olduğunuzu düşünün şimdi de. Yeteneklisiniz, alanınızda daha iyi olmak istiyorsunuz; ancak ne yapmanız gerektiğini bilmeden çaba harcıyorsunuz.
İnsanların gürültülü dünyasından çok uzakta bir yerdeyiz:ormanda.Etrafımızda kökleri toprağa sıkı sıkıya bağlı binlerce ağaç… Ve biz insan olarak değil; Hasan Ali Toptaş’ın yarattığı büyülü evreninde büyüklü küçüklü ağaçlarız.
Şehirlilerin zorunluluklarını ve yaşayışlarını bir acziyet olarak görüyor Yusuf. Hiç kimseyi konuşmaya, arkadaşlık kurmaya değer görmüyor. Hatta Salahattin Bey’i çok sevmese onu bile dikkate almaya değmez biri olarak görüyor.
Şiddete karşı ve mülkiyetin kaldırılmasından yana olan ödünsüz ve akılcı yeni bir ahlakın savunuculuğunu üstlenen Tolstoy, hayatını ve düşüncelerini uzlaştıramama dramını yaşadı.