2005 yılında okurla buluşan ve yazarın ilk romanı olan Dublörün Dilemması ilk bakışta Alper Canıgüz, Onur Ünlü ve İhsan Gökdemir’in resimlerinin yer aldığı kapak tasarımıyla okurun ilgisini çekiyor.
Bellatin’in bu 67 sayfalık kısacık romanı arzunun nasıl aile tarafından ideolojik olarak şekillendirildiğini ve bunun sonuçlarını gözler önüne sermektedir. Arzunun ekonomisi bu ideolojik şekillendirmenin nabzını tutmaktadır.
1920 yılında Almanya’da doğan Bukowski, ilk öyküsünü yirmi dört yaşındayken yayımladı. Yapıtları birçok dile çevrilmiş, öykü ve şiirleri dünyanın pek çok ülkesinde ilk sıralarda yer almıştır.
Lo-li-ta.” Daha ilk cümlesinde okuyucuyu nasıl bir metafor okyanusunda yüzdüreceğinin sinyalini veriyor, Lolita’nın Rus asıllı Amerikalı yazarı Vladimir Nabokov. Son sözünü yazması bir ay, romanın kendisini yazması ise tam altı yılını alır usta yazarın.
Andy Weir’in kaleminden çıkan harika bir eser: “Marslı”. Birçoğumuz bu ismi 2015’te vizyona giren Matt Damon’ın başrolünü oynadığı aynı adlı filmden duymuş olmalıyız.
Kardeşini Doğurmak kitabı da, bilinen ve bilinmeyen yüzüyle toplumsal bir yaranın sesi olarak; toplumumuzdaki çocukların geleceğe dair umutlarının elinden alınmasının haklı bir isyanı.
Romanın geneli bir şiir havasındadır ve imge doludur. O imgeleri bulup günyüzüne çıkarınca kitabın değeri gözünüzde daha da büyüyor ve okuması kat kat keyifli oluyor.
Dostoyevski ilk romanı “İnsancıklar”da (1846) anlattığı yoksul insanlar gibi yaşam sürdürürken edebi yaşamının daha ilk yıllarında aristokratik-burjuva bir toplumda kafa işçiliğinin aşağılanan konumuna ilişkin deneyimler edindi.
Gölgesini kaybeden, kafataslarından eski rüyaları okuyan bir adam ve dünyanın sonu gelmeden önce yaşayacak sadece birkaç saati kalmış bir kahraman. Haşlanmış Harikalar Diyarı ve Dünyanın Sonu.
Cesur Yeni Dünya, Aldous Huxley’in kaleme aldığı bilim-kurgu romanıdır. Aldous Huxley, İngiltere’nin Sussex bölgesindeki Godalming’de doğdu. Bir çok ünlü bilim adamı ve sanatçı yetiştirmiş olan “Huxley” ailesinin bir bireyidir.