"Hasan Ali TOPTAŞ" yine çok çeşitli imgelerle, günlük hayatta farkına varamadığımız detaylar ile olağan hayatı edebi bir dille kaleme alıp bir varoluş ve yok oluş temi içerisinde bizlere sunmuştur.
7,44 milyar insan tutunmaya çalışıyor. Kimileri farkında kimileri doğaçlama… Bir gürültüdür kulak vermiş dinliyoruz. Karmaşaların içinde uğultulardan doğru sesi duymaya çalışıyoruz.
” Kılığı düzgün bir adamın sokakta simit yemesi yasaktır. Bütün yasaklar gibi bunun da kaçamak yolu yok mu ? Simidi kır,cebine sok.Tek elinle bir lokma koparıp,kimseye sezdirmeden ağzına at.Ama,ben dişlerim sağlamken ısıracağım.”
Bir edebiyat tutkunun en sevdiği iş kitaplar arasında dolaşmaktır. Tıpkı “TheBookshop” adlı filmdeki kahramanın Florance’nin dediği gibi (yeri gelmişken harika bir film şiddetle tavsiye edilir) “Kendinizi kitaplarlayken hiç yalnız hissetmezsiniz”.
JulıenGREEN Amerikalı bir anne babaya sahip, babanın Paris’teki işleri nedeniyle Fransa’da doğup büyümüş bir yazar. Öğreniminin büyük bir bölümünü ve askerliğini Fransa’da yapmış ve yapıtlarının hepsini Fransızca olarak yazmış.
Sait Faik, Türk öykücülüğünün en büyük ustalarının başında gelir. Her öyküsü bize öykünün nasıl yazılması gerektiğini kavrattığı gibi sıradan insanlarında öykü malzemesi olabileceğini hatırlatır. Asıl gücünü de buradan alır sanırım.
Bazı kitaplar vardır isimlerindeki ritim kendine çekiverir insanı “Moderato Cantabile* ” da böyle. Kitabın ritmi okumaya başlayıp bitirdiğiniz ana kadar size eşlik ediyor.
Rahime Sarıçelik, Fransa ve Türkiye arasında gidip gelen “Kimliksiz Öyküler”de, toplumsal cinsiyet kavramını, hayatı soruşturuyor.
Düşünen,sorgulayan,fikir üreten ve hayata böyle tutunan insanlar omuzlarına yük alarak yaşarlar hayatta.Ve bu düşünme hali her zaman yaşamı zorlaştırır.İşte bu kitap böyle bir zamanda karşıma çıktı benim.İnternette kitap seçkilerine bakarken.
Kitabın özgün adı “Der Papalagi”.Samoa’da yaşayan yerlilerin beyaz insana verdikleri ad.Kitabı;bu kabilenin reisi Tuavii’nin sesinden dinleriz.Şöyle der Tuiavii;Papalagi göğü delen anlamına gelir.Samoa’ya ilk misyoner bir yelkenliyle gelmişti.