İzlendiğini hissetmek nasıl da katılaştırdı ruhlarımızı ve bedenlerimizi. Kim, hangi güç içimizden geldiği gibi salınarak eğilip bükülüp dans etmemize engel…
İnsanlar yüzyıllardır sıkılıyor. Şimdi, her zamankinden daha yaygın olabileceği bir zamanda, can sıkıntısı bize bizim için ne yapıyor… Bu günlerde…
İnsanın hangi yöne bakacağına beyni karar verir elbette. Yerdeki salyangozun yavaş yavaş hareket edişini izlemek istediyse gönlüm, bir işaret fişeği…
“Hayat nedir yolculuk mu, yol mu?” Bu soru insanın kafasını hep meşgul edegelmiştir. Dünyanın yaşamına, uzayda bir seyahat dersek bizim…
Herkesin manken formu ve standartlarında, bizim ise perperişan ve zorlukla ayakta durduğumuz instagram dünyasında sorulacak soru mu bu şimdi? Ne…
Edebiyat kimseyi olduğundan daha iyi ya da daha kötü yapmaz. Ama insanı hem aydınlık hem de gölge yanları ile tanıştırır….
“İyi misiniz?” Bu soru yüzümüze gözümüze değdiği an, durgunlaşıyoruz bu aralar. On gündür doğru düzgün uyuyamayan bünyeme her gece yatması…
Eller… Sadece tutmaya, hazırlamaya, yazmaya çizmeye mi yarar sanırsınız ellerimiz… Elimiz sadece mekanikçe işlerimizi hallettiğimiz bir uzvumuz mudur?Alet işler el…
“Yol bir yere gitmez, o bir durma biçimidir” der ya şair, yol mu gider, hayat mı, insan mı bilinmez ama bazen…
Hayat, sürekli değişen durumları ile sürprizler paketi olarak yaşanır. Yıllarımız kimi zaman renkli kimi zaman siyah beyaz resimlerle doldurduğumuz albümlere…