Aynada aksini görmek gibi bazen yazmak .Gördüğün suretin sana ait olduğunu bilirsin ama afallarsın ya hani. Sonra incelemeye başlarsın ilk defa görmüş gibi. Şu çizgi ne zaman olmuştu?
Kendi kendini büyüten çocukların kurduğu ütopyalar vardır. Parçalardan bir araya gelmiş olan onlarca bileşenin yani insanın masaya koyduğu insani yönü en güçlü, en iyi, en doğru inançlar sistemini içine alır.
Sana bakıyorum uzaktan. Ellerine, gözlerine, yüzündeki her mimiğe dikkat kesiliyorum…Saçlarını savurmana, ani irkilmelerine, kremi yüzüne nasıl itinayla sürdüğüne bakıyorum.
Al nefes ver nefes, aldım sonunda ve verdim nefesimi, kalbimin atışı yavaş yavaş normale dönüyor. Hüznüm hayatımın önüne geçtiğinde bazen nefes alamıyorum ben.
Günler aydın olmaz , gecelere iyi geceler demeye dilimiz varmaz oldu.Seveceksin diye öğrettiğimiz, öğretilere biz bile inanmaz olduk.Saygı sonsuzduru dile getirdiğimiz an,çarpışıp ‘pardon’ demeye fırsat verilmeden, ‘önüne baksana lan’ ile karşılaştık.
Her gün, kalıplaşmış ifadelerle, iletişimin çemberinden dolanıyor, içine girmiyoruz. Çok uzun süreden beri hepimiz iyiyiz ve uzun süreden beri hepimiz anlatmak istiyoruz. “İyiyim,” demek kaçış.
Puslu havalarda yolculuk yapmak zordur. Araba kullanmak örneğin. Önüne neyin çıkacağını bilmeden son sürat gidemezsiniz. Hızını arttırdıkça işler daha da zorlaşır.
Müstakil mutlulukların çatı katı yalnızlığını yaşadığım bir geceden yazıyorum. İç sesim, kalemim ve kalbimi aynı hizaya denk getirebilirsem anlatacağım tam ortasından yırttığım kağıda.
Yaşamlar arasında kurulan bağlar birbirine kenetlenmiş binlerce göz yaşından oluşmakla beraber varlığını kanıtlamakta uzun süreçlerde ortaya dökülebilir. Bir insan ömrü bile ortalama 60 yıl.
Dünyada bazı şeylerin tekrarı mümkündür. Örneğin bir filmi tekrar tekrar izlersiniz ya da müziği tekrar tekrar dinlersiniz, bir sınava defalarca katılabilirsiniz.