Bir yolculugˆa çıkıyoruz;
Paras¸ütü icat eden adam ile
İntihar eden kadının aşıkoldugˆu
Sonsuz gökyüzü yolculugˆu…
Yanımızda gamzelerin ve kirpiklerin olur
Benim ise saçlarım ve gögˆüs kafesim.
Ve ben;
Bakınca gözlerinize
Bir deniz kenarı geliyor aklıma
Akşam ezanı sularında
Karşımda sessiz, isli bir gemi
Yanımda benden dertli başı okşanmamış bir köpek
Bahardı kadın;
Adıyla çiçekler açtı,
Su gibi duru,
Mevsim gibi güzeldi.
Bir köşem olsa keşke,
Savrulsam her rüzgarda
Savrulmak için bahane arasam veya
Dibinde otursam öyle, saatlerce rüzgarında.
Sarardı bak saksıda biten onca atlı karınca
Bize koşan esmer çocuklar umutla
Hiç doğmamış, Rüya gibi.
Terse akıyor zaman, saatler
Durdurun! Hadi!
Hiç yaşamamış, ölmemiş gibi.
Bu gece söküp derimi, Çırılçıplak kalacağım, Ekmeği kanımla sarıp, Usulca dağılacağım.
Çiçekli elbiseler giymek istiyorum anne, / Saçlarımı tam ortasından ayırıp örmek,/ Şimdilerde göremediğim çocukluğumun sokaklarında sek sek oynamak istiyorum. / Ben küçülmek istiyorum anne!
Onun pençeleri var hayatı böğründen yakalamış, / Tırnağının uzunca değişiyor bahtının kara yazgısını / Uçurumda açan kara çiçek,/ Kökü derinde, Sağlam gövdeli, / Bir hayalin peşinde kendine gerçeklik arıyor.
Gürültülü bir okyanus’un içinde, kulaç atamayan balık gibi. /
Aitlik evreni’nin tam dışında, kendimde mühürlü gibi. /
Maviliklere insem kaybolacak, güneşe doğru çıksam ölecek gibi.
Dizimle bileğim arasında boğuluyorum günlerdir /
Kimse anlamıyor gerçeği, ben anladıklarımdan korkuyorum /
Halının altı öyle kabarmış ki, altındakilerle başa çıkamıyorum /
Annem çok temizlik yapmaların kadınıdır.